SABAH RAPORU: Piyasalar kritik TÜFE ve TCMB kararını bekliyor, gözler faiz indiriminde!
Gerek Türk mali piyasaları gerekse de global mali piyasalar dün günü kıymetli gündem hususları öncesinde dinlenerek ya da bekle ve gör usulü bir eğilim kaydederek tamamladı.
Bugün ABD’de açıklanacak enflasyon verisi, Fed’in önümüzdeki hafta sonuçlanacak olağan FOMC toplantısı öncesinde piyasalar tarafından büyük bir dikkatle takip ediliyor. Öncesinde, dün açıklanan üretici enflasyonu büyük bir sürpriz yaparak beklentileri karşılamadı. Şöyle ki, ÜFE aylık bazda eksi %0,1 olarak sonuçlanırken, yıllık gerçekleşme de manşet bazda %3,3 olması beklenirken %2,6’da kaldı. Çekirdek data de emsal bir biçimde beklentiyi karşılamayınca, Trump tarifelerinin enflasyon yaratır hipotezinin altı da hâliyle şimdilik doldurulamadı.
Fed ne kadar faiz indirecek?
Takdir edeceğiniz üzere, bir data ile peşin bir karara varmak yanlışsız olmasa da, bir çiçekle bahar gelmediği üzere, her bahar bir çiçekle başlar görüşünden hareketle piyasalar bugün açıklanacak TÜFE verisinin de zayıf gelebilme ihtimaline odaklandı. Gelinen noktada Fed’in geç kaldığı görüşü güç kazanmaya başladığını söyleyebiliriz. Bugün açıklanacak TÜFE verisine yönelik piyasa beklentisi yıllık bazda manşet artışın %2,9, çekirdek artışın ise %3,1 olacağı tarafında. Daha zayıf bir data Fed’den haftaya 50 baz puan faiz indirim ihtimalini kuvvetlendireceğini düşünüyoruz. Bu sabah prestiji ile vadeli kontratlar 25 baz puan indirime %92, 50 baz puan indirime ise %8 ihtimal tanıdığını not edelim. Piyasalar 2025’in geriye kalan üç toplantısında da faiz indirimi bekliyor.
ABD ÜFE kriptolara yaradı
ÜFE verisi akabinde gücünü bugüne saklayan piyasalarda aslında tek besbelli hareket kripto paralar cephesinde oldu. Soluksuz bir yükseliş akabinde, altının ons fiyatı 3,640 dolar, gümüşün ise 41 dolar civarında sağlıklı bir formda dinlenmeye geçmesi ile amiral gemi bitcoin bu sabah 114bin dolar düzeyine kadar yükseldi. Temel bir bakış açısı ile, borç çağında arzı sabit olan altın ve bitcoin, sonrasında ise rallide epeyce geride kalan gümüş inançlı liman olarak görülürken, dün de belirttiğimiz üzere, değerli madenlerde yükseliş isteğinin doyum noktasına ulaştığı bir noktada kripto paraların tekrar üst taraflı hareketleneceğini düşünüyoruz.
Bu minvalde, manalı her geri çekilmede, en âlâ çaba temeline nazaran, ya da yatırımcı kimliğimiz ile durum artırmaya devam edeceğiz. Bitcoinde 125bin dolar maksadımızın gerçekleşmesi akabinde bir sonraki yükselişte 145-150 bin dolar düzeyini hedefleyeceğiz. Teknik mânâda ise, kısa açıdan bakarsak, 113,800 dolar üzerinde, 124,500 doruğu ile 107,300 tabanının %50 düzeltme düzeyi olan 115,800 düzeyi hedeflenebilir.
TCMB PPK ne yapacak?
Türk mali piyasaları ise bütün heyecanı ile bugün açıklanacak TCMB’nin olağan Eylül ayı Para Politikası Kurulu (PPK) toplantı kararını bekliyor. Bizler TCMB’nin 300 baz puan faiz indirimi giderek siyaset faizini %40 düzeyine getireceğini düşünüyoruz. Piyasa da bizim üzere düşünüyor olmalı ki dün Borsa İstanbul bankacılık endeksi günü %2 yükselişle tamamladı (son iki günde %4 yükseldi.). Bir bankacı olarak faiz indirimlerinin bankacılık kesiminin lehine olduğunu çok rahat bir formda bir defa daha söylemek isterim.
TCMB kuru sıkı sıkıya tutuyor
Geride bıraktığımız hafta cereyan eden siyasi gelişmeler hâliyle TCMB rezervlerinde erimeye, pay senedi ve tahvil piyasalarında sert satışlara, beraberinde ise CDS risk priminde yükselişe neden olmuştu. TCMB’nin 19 Mart sonrası güçlenen rezervleri nedeniyle döviz piyasası denetim altında tutulurken, USDTRY kuru, adeta yaprak da kıpırdamayacak formda 41,25 düzeylerinde yatay kaldı. Her ne kadar gözler TCMB kararında olsa da, bir başka taraftan da 15 Eylül’de Mahkeme kararını da takip ediyoruz. Kararın mutlak butlan ve CHP’ye kayyum atanması halinde olması durumunda, kur cephesinde manalı bir hareket beklemiyoruz.
Gelinen noktada TCMB’nin swap hâriç net yabancı para durumu son datalara nazaran 44,4 milyar dolar civarında güçlü bir seyir izliyor. Kur cephesinde zihinlerde taze bir iz bırakan 19 Mart fiyatlaması ile süreci karşılaştırmak da yanlışsız değil keza ‘beklenmeyen yumruk’ TCMB’nin hazırlıksız yakalanmasına ve kur üzerinde denetimi kısa müddetliğine de olsa kaybetmesine neden olmuştu. Bu sefer herkes ödevini uygun çalıştığına nazaran, kuvvetle beklenen en olumsuz senaryoda, pay senetleri, tahvil faizleri ve CDS risk priminin olumsuz etkileneceğini düşünüyoruz lâkin onun da fiyatlaması büyük ölçüde geçen hafta yapıldı. Hülâsa, 15 Eylül siyasi istikrar açısından kıymetli bir imtihan olma niteliği taşısa da, piyasa yansımasının o kadar da sert olmayabileceği kanaatindeyiz. 15 Eylül’e kadar köprünün altından ne sular akacak onu da ayrıyeten takip edeceğiz.
Hazine’den başarılı Eurobond ihracı
Yurt dışına dönmeden evvel, Hazine’nin 10 yıllık ABD Doları cinsi tahvil ihracına üç kat teklif geldiğini işittik. İki milyar dolar %7 getiri ile borçlanılırken, risksiz faiz olarak görülen 10 yıllık ABD tahvil getirisinin (%4,0) üzerine yaklaşık 300 baz puan fark ödendi. CDS risk priminin de 270 baz puan düzeyinde olduğu düşünülürse, ortada kalan farkın da ek siyasi risk primi manasına geldiğini düşünüyoruz. Siyasi risklerin ivme kazandığı ya da risk algısının nispeten zayıf olduğu bir periyotta ihracı yeniden de başarılı olarak yorumladık.
Tahvil pazarları yakından takip edilmeli
Son devirlerde, bilhassa önde gelen ülkelerin artan borç yükünü bültenimizde işleyerek tahvil piyasalarına odaklanıyoruz. Piyasalar, hükûmetlerin yüksek kamu borçlarını azaltmak için kâfi adım atmadığını düşünmeye devam ediyor. Örneğin, Fransa, siyasi belirsizlik ve bütçe açığının Avrupa Birliği hudutlarını aşması nedeniyle en büyük risk olarak öne çıkarken, uzun vadeli faizler İtalya düzeylerine yaklaşmış durumda. İngiltere’de uzun vadeli borçlanma maliyetleri 1998’den bu yana en yüksek düzeye yükselirken, Japonya’da enflasyonla birlikte yükselen faiz beklentileri ve Başbakan İshiba’nın istifasının yarattığı siyasi belirsizlik tahvil piyasasını zorluyor. Almanya düşük borç oranına karşın altyapı ve savunma harcamalarıyla artan borçlanmasıyla dikkat çekiyor. Genel tablo, borç sürdürülebilirliğine dair soru işaretlerini artırırken, piyasalarda tansiyonu yükseltiyor bu nedenle de altının borç çağında bir öteki ışıldadığını anlıyoruz.
Oracle’de roket üzere yükseliş
ABD borsaları dün geceyi kritik TÜFE verisi öncesinde bekle ve gör stratejisi ile kıymetli bir değişim göstermeden tamamladı. Her ne kadar teknoloji paylarının süreç gördüğü Nasdaq geceyi yatay tamamlasa da, Oracle payları %43 yükselerek şirketi 1 trilyon dolarlık kulübe yaklaştırdı. Bu artış, kurucu Larry Ellison’ın servetini yaklaşık 100 milyar dolar artırarak onu Elon Musk’a en yakın rakip hâline getirdi. Yükselişin temelinde, OpenAI’nin Oracle’dan yaklaşık 300 milyar dolarlık bulut kapasitesi satın alacağı dev muahede var. Böylelikle Oracle, yapay zekâ dayanaklı bulut yatırımlarından büyük hisse almaya başladı. Oracle sonuçları Nvidia, AMD ve Broadcom üzere tedarikçilerin paylarına de olumlu yansıdı. Yeni gün başlangıcında, Asya piyasalarında optimistlik dozunun arttığını görüyoruz. Endekslerin büyük bir kısmında %1’den fazla yükseliş görülürken, ABD borsalarının da vadeli süreçlerinde hafif de olsa yükseliş görüyoruz.
AMB pas geçecek
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) bugün sonuçlanacak olağan toplantısında enflasyonun gayeyle uyumlu seyretmesi ve iktisadın genel olarak dayanıklılık göstermesinden hareketle faizleri %2 düzeyinde sabit tutulmasını bekliyoruz. Lakin ticaret tansiyonları, Fransa’daki siyasi belirsizlik ve ABD’nin tarifelerinin tesiri şimdi tam hissedilmediği için, Başkanı Lagarde’ın basın toplantısında ileriye dönük vereceği iletiler yakından takip edilecektir. Haber akışında ise, ABD’de muhafazakâr aktivist ve Trump’ın yakın müttefiki Charlie Kirk, Utah Valley Üniversitesi’nde düzenlenen konuşma sırasında keskin nişancı ateşiyle öldürüldü. Trump’a yönelik iki suikast teşebbüsü de dâhil olmak üzere son yıllarda süratle artan siyasi şiddet dalgasına dikkat çekmek isteriz!
Emre Değirmnecioğlu, Kıbrıs İktisat Bankası
