Cumhurbaşkanı Erdoğan, vilayet kongrelerinde enflasyonla çabada elde edilen muvaffakiyetler ve toplumun geniş kesitlerinin gelirlerinde yapılan artışlardan bahsederken, Firuzköy Kapalı Pazarı’nda konuşan vatandaşlar, bu değerlendirmelerin kendi hayatlarına yansımadığını lisana getirdi. Vatandaşlar, gelir adaletsizliği ve pahalılıktan yakınarak ekonomik zorluklarını anlattı.

Gelir adaletsizliği ve pahalılıktan yakınan bir vatandaşa röportaj sırasında bir pazarcı “şafak operasyonuyla alırlar” diye takıldı. O vatandaş da “Aklımızla oynuyorlar, alay ediyorlar. Dilenci durumuna düştük… Alsınlar, alsınlar, ölmeden öldük zati. Bu yaşadığım kadar daha mı yaşayacağım. Ne gördük ki? biz (yine) gördük de… Çocuklar, torunlar…” diye karşılık verdi.

Emekli maaşı ile geçinemediğini söyleyen bir vatandaş, pazar harcamalarını anlatarak, “Aylığı alınca elimde bir şey kalmıyor. Aldığım emekli parasını 1 günde harcasam harcarım. 2 bin 500 lira verdi. Ne edeceğiz 2 bin 500 lirayla? 200 lira verdim. Ne aldım, 20 liralık salatalık, 1 kilo biber, 1 kilo dolmalık biber, 1 kilo patlıcan. Öbür bir şey yok. Yiyecek kıymetli, giyecek değerli, her şey kıymetli. Para yetmiyor. Valla yiyen aslında yiyor, yaşayan aslında yaşıyor. Bizim üzere ufak tefekler zati batıyor…” tabirlerini kullandı.

Emekli maaşı artışlarına yönelik memnuniyetsizliğini lisana getiren öteki bir vatandaş ise “Hiçbir şey yapmadı emekli için. Ziyanı var, karı yok.” diyerek reaksiyonunu ortaya koydu.

Bazı vatandaşlar ise enflasyonun düşürüldüğü istikametindeki açıklamalara katılmadığını söz etti. Pazardaki fiyatları örnek göstererek konuşan bir vatandaş, “Millet perişan. Enflasyon düştü diyorlar, nereye düştü? Şuraya bak, 50 liradan aşağı meyve var mı? Ayda 4 sefer pazara gitsen, 500 liradan 2 bin lira yapar. 2 bin lira pazar parası, 15 lira kira, elektriği, suyu, 20 bin lira. 12 buçuk bin lira emekli maaşı alıyorsan, nasıl geçineceksin?” dedi.