ANALİZ: BIST100 Trend Devam Edecek mi?
Genel Fotoğraf: Uzayan Trend, Seçicilik Zorunluluğu
Orta–uzun vadeli fotoğrafta hâkim görüş, içinde bulunulan yükseliş trendinin süreceği istikametinde. Lakin son iki yılda endeksin lakin eski doruğunu yeni aşabildiği ve çok sayıda payda fiyatların hâlâ o dönemki düzeylerin bariz altında seyrettiği gerçeği, seçici olmanın mecburî olduğunu hatırlatıyor. Piyasa, pay tarafında geniş ölçüde para siyasetindeki dönüşü fiyatlıyor; bilanço dönemi geniş fotoğrafta sonlu tesirli.
Eylül Ajandası: Enflasyon, 11 Eylül PPK ve 15 Eylül Eşiği
Eylül data ve karar ağır: Birinci haftada büyüme, akabinde enflasyon okunacak. Aylık TÜFE için %1,8 civarı dillendirilen varsayım, yıllık enflasyonu 32–33 bandına çekebilir. Bu senaryoda 11 Eylül PPK için ana beklenti en az 300 bp indirim; data bariz müspet gelirse 400 bp mümkünlüğü masada. Yılın kalanında toplam 800–1000 bp’lik “seri indirim” patikası konuşuluyor; patika, her yeni enflasyon gerçekleşmesinin bir evvelkinden daha yeterli gelmesine dayanıyor.
15 Eylül’deki kritik CHP kurultayı davası, güçlü prim sonrası kısa bir “soluklanma bahanesi” yaratabilir. Dışarıda 17 Eylül’deki Fed toplantısı risk iştahını etkileyebilir; uzun vade dolar fonlamasının cazibesinin azaldığı, vadenin kısaldığı global yerde öngörülebilir bir Fed indirimi gelişmekte olan piyasalara dayanak olur, fakat irtibat sıkıntıları dalgalanmayı büyütebilir.
Ağustos Fotoğrafı: Rekor, Rotasyon ve “Korkulan Olmadı” Bilançoları
Yükselişin motoru, “enflasyon düşüşü – faiz indirimi – riskli varlıklara yönelim” üçgeninin önden fiyatlanması oldu. Bilançolarda satışlar hudutlu artarken net kârlarda finansman masrafları ve enflasyon muhasebesi tesiriyle yaklaşık %40’lara varan daralmalar görüldü; öngörülebilir münasebetler nedeniyle piyasa bu baskıyı büyük ölçüde “fiyat dışı” bıraktı. Şirket rehberliklerindeki çok temkin ve analist iddialarındaki ihtiyata rağmen sonuçların “bir tık” düzgün gelmesi moralleri destekledi.
Kur, Gerçek Getiri ve Yatırımcı Davranışı
Faiz indirimleri ilerledikçe gerçek getiri algısının zayıflaması olası. En kritik soru: TL’den kaçış mı, riskli varlıklara yönelim mi? KKM’nin resmen bitişi kırılma noktası; kalan bakiyelerin neredeyse tamamının döviz eğilimli olduğu, bu nedenle çözülmenin borsaya kayda bedel kaynak akışı yaratmayacağı görüşü ağır basıyor. Kurda yılbaşından beri kademeli ve ısrarlı yükseliş sürüyor; dolar/TL 41’in üzerine yerleşirken, euro/TL parite tesiriyle 48 bandını aştı. Günlük küçük adımlarla süren kıymet kaybının yıl sonuna kadar devamı ana senaryo.
Halka Arz Penceresi: Küçük Başlayıp İştahı Ölçmek
Yaklaşık altı aylık ortanın akabinde birinci halka arz onayı geldi. Arz büyüklüğü sonlu ve iskontosu belgisiz olsa da, uzun bekleyişten sonra gelmesi nedeniyle talep görmesi bekleniyor. Yıl içinde takvimin tekrar canlanması, derinlik ve seçicilik için kritik. Ölçekler küçük kalsa bile, yatırımcı iştahını ölçmek ve endeks dışına yayılımı artırmak ismine bu pencere yakından izlenecek.
Bilanço ve Değerleme: “Bugün Eder, Yarın İskonto”
Genel bilanço kıssası zayıf: 600’ü aşkın şirket cihanında karını koruyabilenlerin sayısı çok hudutlu. Net kara inemeyen faaliyet performansının nedeni büyük ölçüde finansman masrafları, vergi tesirleri ve enflasyon muhasebesi. Bu nedenle cari F/K’lar kâğıt üzerinde yüksek görünse de, düzeltilmiş ve ileriye dönük çarpanlarda tarihi ortalamalara yakın, hatta altında iskontodan kelam ediliyor. 2026 sonu projeksiyonlarıyla yapılan kıyaslamalar, hem kendi tarihimize hem emsal piyasalara nazaran “yolun açık” olduğu fikrini destekliyor. Dış borsalarda teknoloji öncülüğündeki ralliyle oluşan değerleme farkı Türkiye lehine geniş; yabancı ilgisinin kademeli dönüşü bu iskontonun bir kısmını kapatabilir.
Sektör Seçimi: İki Kademeli Rotasyon
Ağustosta bankalar dinlenirken ulaştırma ve sanayi öne çıktı. Eylül için iki kademeli rotasyon fikri öne çıkıyor: Ayın birinci yarısında telekom/iletişim üzere defansif, cezalandırılmış ve geride kalmış paylara ilgi; ikinci yarıda faiz indirimi kararının netleşmesi ve siyasi belirsizliğin dağılmasıyla bankaların yine sahne alması. Havacılık, petrol türevleri ve lojistikte “geri çekilmelerde alım; 12.000–12.500 bandında portföy ayarı” yaklaşımı öne çıkıyor. Holdingler, bankacılık iştirakleri ve iskontolu NAD kıssasıyla listede kalıyor.
Teknik Eşikler ve Strateji: “Pit Stop” ile Yola Devam
TL bazında 11.600 üzeri denemelerle kapanışa giden endeks için 12.000–12.500 bandı “pit stop ve tekrar diziliş” alanı; 11.000–11.200 takviye bölgesi ise haber akışına hassas reaksiyon eşiği. Dolar bazında 300 dolar psikolojisi tekrar gündemde; geçmişte bu düzeyin üzerinde kalınamaması, mümkün geri çekilmelerde “fırsat kollama” refleksini güçlendiriyor. Genel strateji: dataya bağlı kısa düzeltmelerde orta vadeye uygun formda durum genişletmek; faiz patikası hızlanırsa büyüme görünümü güçlü, borçluluk idaresi sağlam, ihracat–iç talep istikrarlı şirketlerin hissesini artırmak.
Yıl Sonu Yol Haritası: 13.000+ Gayesi, “Ralli Değil Tırmanış”
Endeks için yıl sonu amacı 13.000 ve üzeri korunuyor. Bu bir “ralli” değil; birkaç ağır payda oluşabilecek momentumla desteklenen, kademeli fakat ısrarlı bir tırmanış senaryosu. BIST’in tabiatında sert düşüşler kadar yeni dorukları yapmakta zorlanma da var; bu yüzden düzeylerden çok trend ve haber akışına odaklanmak gerekiyor. Özetle: Eylül, vitesin yükseldiği ancak “pit stop”ların da bedelli olacağı bir ay; orta vadeli planı olan için kısa vadeli oynaklık, fırsat penceresi.
