ANALİZ: BIST Yeni Hedefi Nedir?
Faiz ve Bilanço Gelişmeleri Belirleyici Olacak
Son haftalarda Borsa İstanbul’da yaşanan hareketlilik yatırımcıların dikkatini çekerken, 15 Temmuz tatili nedeniyle kısa süren haftada dalgalı bir seyir izlendi. Haftanın başında yaşanan satışların akabinde piyasada toparlanma görüldü ve endeks, kayıplarını kısa müddette telafi ederek tekrar alım istikametli eğilim gösterdi. Bu hareketler, endeksin 10.000 puan düzeyinin üzerinde kalma isteğini güçlendirdi. Lakin muhtemel siyasi gelişmelerin bu dengeyi süratle bozabileceği uyarısı yapılıyor.
Önümüzdeki haftanın en kritik gelişmeleri ortasında Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı yer alıyor. Faiz siyasetinde muhtemel bir değişiklik, kısa vadeli piyasa tarafını kıymetli ölçüde etkileyecek. Bu gelişmenin çabucak akabinde başlayacak olan bilanço devri ise şirket bazlı hareketleri belirleyecek. Analistler, bu periyotta büyük bir sürpriz beklemiyor lakin kimi şirketlerin olumlu ayrışabileceğine dikkat çekiliyor.
Enflasyon ve Faiz İndirimi Süreci Yatırımcı Gözünde
Türkiye iktisadında devam eden dezenflasyonist sürece karşın, fiyatlara erişimde yaşanan zorluklar bilhassa sabit gelirli kısımlarda talep daralmasına yol açıyor. Bu durum şirketlerin satış ve kâr marjlarını da etkiliyor. Enflasyon periyotlarında artan cirolar ve sabit kalan sermaye yapısı sayesinde yükselen kârlılıklar, artık yerini temkinli fiyatlamalara bırakmış durumda. 2020-2024 yılları ortasında ucuz para siyasetiyle yaşanan yükselişler, son 1.5 yıldır faiz artışlarının tesiriyle durağan bir periyoda evrildi.
Eğer önümüzdeki hafta PPK toplantısında 300 baz puan ve üzerinde bir faiz indirimi kararı alınırsa, bu kararın endekste önemli bir üst istikametli harekete neden olabileceği öngörülüyor. 11.000 puan düzeyinin yine test edilmesi bu senaryo dahilinde mümkün. Lakin faiz indiriminin sürdürülebilir olması için enflasyonda kalıcı bir düşüş algısı oluşması koşul. 3 Ağustos’ta açıklanacak Temmuz enflasyonu ve devamındaki Ağustos dataları bu algının oluşmasında belirleyici olacak.
Yabancı Girişi ve Kur Riski Dengesi
Geçtiğimiz hafta açıklanan yabancı yatırımcı istatistikleri dikkat cazip. Bilhassa bankacılık kesimine yönelik alımlar ön planda olurken, öbür kimi bölüm paylarına de yabancı ilgisinin arttığı gözlemlendi. Bu durum, şayet faiz indirimi beklentisi güçlenirse yabancıların konumlarını artırabileceğine işaret ediyor. Lakin bu senaryonun bir de kur riski boyutu bulunuyor.
Faizlerin düşmesi, Türk lirasının cazibesini azaltabilir ve yatırımcıları yine dövize yöneltebilir. Türkiye’nin yapısal cari açık sorunu ve yüksek dolarizasyon oranı düşünüldüğünde, faiz indiriminin kur üzerinde yaratabileceği baskı önümüzdeki periyodun en değerli risklerinden biri olarak görülüyor. Merkez Bankası’nın bu süreci nasıl yöneteceği merak konusu.
Diğer yandan, faiz indirimi yalnızca yatırımcılar için değil, firmaların borçlanma maliyetleri açısından da büyük ehemmiyet taşıyor. Şirketlerin kısa vadeli borç yüklerinin arttığı ve yüksek faiz oranları nedeniyle faaliyet kârlılıklarının baskılandığı bir periyotta, 15 puanlık bir faiz indiriminin bile 2026 kârlılık beklentilerini müspet etkileyebileceği vurgulanıyor.
Yurt Dışı Gelişmelerin Tesiri Hudutlu Kalabilir
Küresel piyasalarda bilhassa ABD merkezli gelişmeler yakından izleniyor. Trump’ın Fed Başkanı Powell’a yönelik sert telaffuzları ve ticaret tarifeleri konusundaki agresif hali ABD piyasaları üzerinde kısa vadeli oynaklık yaratabilir. Fakat bu gelişmelerin Türkiye piyasaları üzerindeki direkt tesiri hudutlu kalacak üzere görünüyor.
Öte yandan, ABD’de kripto para maddelerinin geçmesiyle birlikte dijital varlıklarda önemli bir yükseliş yaşanıyor. Bitcoin’in 120.000 doları aşmasıyla birlikte öbür kripto varlıklar da prim yaptı. Ripple, Ethereum ve AVAX üzere coin’lerde dikkat alımlı yükselişler görüldü. Türkiye açısından ise bu gelişmeler direkt tesirli olmamakla birlikte, yatırım tercihlerinde farklılaşmalara neden olabilir.
Altın tarafında ise sakinlik devam ediyor. Yıl sonuna kadar 3.500 doların test edilmesi mümkün görülse de 4.000 dolarlık maksadın yakın vadede gerçekleşmesi beklenmiyor. Gümüş tarafında ise hedge fonların alımlarıyla birlikte 39 dolara kadar çıkan bir hareketlilik kelam konusu. Bu hareketin önümüzdeki periyotta 42-43 dolar bandına yönelmesi bekleniyor.
Yatırımcı Stratejileri: Sabır ve Muhafaza Önerisi
Mevcut piyasa şartlarında birçok yatırımcının ziyanda olduğu, bilhassa 2024 yılı içinde 10.500 – 11.200 aralığında alınan durumların birçoklarının hâlâ eksi bölgede olduğu belirtiliyor. Bu nedenle, sabırlı kalmak ve âlâ şirketlerde konumu olanların beklemeye devam etmesi gerektiği tabir ediliyor.
