Şimşek: 2026, Refahın Hissedildiği Bir Yıl Olacak
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel iktisattaki dalgalanmalara ve Türkiye’nin karşı karşıya olduğu kuvvetli koşullara karşın, uygulanan iktisat programının meyvelerini verdiğini söyledi. Bakan Şimşek, “2026 yılı prestijiyle refahın daha çok hissedildiği, öngörülebilirliğin arttığı ve ekonomik inancın pekiştiği bir periyoda gireceğiz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek Dünya gazetesinden Ece Ceyhun‘un sorularını yanıtladı.
Şimşek: “2026, Refahın Hissedildiği ve İtimadın Pekiştiği Bir Yıl Olacak”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel iktisattaki güçlü şartlara karşın Türkiye’nin kararlı bir biçimde uyguladığı ekonomik program sayesinde dayanıklılığını artırdığını belirterek, 2026 yılı prestijiyle refahın daha çok hissedileceği, itimadın ise pekişeceği bir periyoda girileceğini açıkladı.
“İçinde bulunduğumuz konjonktür çok zorlu”
Küresel iktisada ait değerlendirmelerde bulunan Şimşek, bilhassa Türkiye’nin ana ihracat pazarlarında büyümenin önemli formda yavaşladığını vurguladı. Avrupa Birliği’nin son iki yılda ortalama yalnızca yüzde 0,8 oranında büyüdüğünü kaydeden Bakan Şimşek, imalat sanayisinin hizmet kesimine kıyasla geride kaldığına ve global imalat PMI datalarının sakinlik sinyalleri verdiğine dikkat çekti. Şimşek, “İçinde bulunduğumuz şartları hakikat pahalandırmak için global konjonktürü bütüncül bir bakışla tahlil etmeliyiz” dedi.
“Finansa erişimin kalıcı tahlili dezenflasyondur”
Şimşek, Türkiye’nin bu kuvvetli global atmosferde son iki yıldır güçlü bir iktisat programı uyguladığını hatırlatarak, “Bu program yaşanan tüm iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını kanıtladı. Bugün artık en kuvvetli devri geride bıraktık” dedi. Finansmana erişimin kalıcı tahlilinin dezenflasyonun başarılmasına bağlı olduğunu vurgulayan Şimşek, kalıcı fiyat istikrarı sağlanmadan nitelikli ve sürdürülebilir üretimin mümkün olmadığını söz etti.
Şimşek ayrıyeten, “Uyguladığımız program; yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata yönelen tüm bölümlere güçlü takviyeler sunuyor. Kim üretiyorsa, kim yatırım yapıyorsa, kim istihdam sağlıyorsa biz onun yanındayız. Zira biz Türkiye’nin potansiyeline yürekten inanıyoruz” diye konuştu.
“Programa sahip çıkmak hepimizin sorumluluğu”
Dezenflasyon sürecinin devam ettiği bu devirde, kamuoyunda programı gaye alan dezenformasyon çabalarının arttığına dikkat çeken Şimşek, “Bu uğraşlar sadece bir tartışma yeri yaratmakla kalmıyor, birebir vakitte programın muvaffakiyetini ve ülkemizin ekonomik istikrarını geciktirme riski taşıyor” tabirlerini kullandı.
“Bu program sayesinde pek çok riske karşı güçlü tahliller ürettik. Elbette kısa vadeli düşünceler yaşanabilir; fakat Türkiye iktisadı bu süreksiz zorlukları aşacak güce ve kapasiteye ziyadesiyle sahiptir. Zira bu program yalnızca bir ekonomik düzenleme değil, Türkiye’nin daha güçlü ve öngörülebilir bir geleceğe yürüyüşünün temel aracıdır” dedi.(Haber Merkezi)
