Türkiye’de teknoloji kullanımıyla yapılan dolandırıcılık hadiseleri son 5 yılda 5 kat artış gösterdi. Avrupa Dolandırıcılıkla Çaba Ofisi (OLAF) datalarına nazaran, Türkiye bu alanda Avrupa’da birinci sıraya yükselirken, dünya genelinde en çok dolandırıcılık olayının yaşandığı ülkeler ortasına girdi.

Özellikle oltalama (phishing), ses klonlama ve yapay zekâ dayanaklı sahtekârlıklar gibi dijital dolandırıcılık yolları yaygınlaşırken, 2020 yılında yılda 460 bin olan dolandırıcılık vakası, 2024 yılı itibarıyla 2,3 milyona ulaştı. Önlenen teşebbüslerle birlikte toplam dolandırıcılık vakası 3,8 milyonu buldu.

Adalet Bakanlığı verilerine göre, dolandırıcılık suçu, hırsızlığın akabinde mal varlığına karşı işlenen en yaygın cürüm hâline geldi. Mahkemelerde en fazla görülen davalar ortasında birinci sıralarda yer alan dolandırıcılık suçları, hukuk sisteminde önemli bir yük oluşturuyor.

Dolandırıcılık Cezaları Ne Kadar?

Türkiye’de Türk Ceza Kanunu’na (TCK) göre, teknoloji kullanılarak yapılan dolandırıcılık suçlarına 3 yıldan 10 yıla kadar mahpus cezası öngörülüyor. Fakat birçok vakada .

ABD ve Avrupa’da ise dolandırıcılık cezaları çok daha ağır. ABD’de bu çeşit cürümlere 10 yıla kadar kesin mahpus cezası verilirken, ayrıca 10 bin ila 25 bin dolar ortasında değişen ağır para cezaları uygulanıyor. Uzmanlar, Türkiye’de de benzeri caydırıcı yaptırımların hayata geçirilmesi gerektiğini vurguluyor.

Eski TCMB Başekonomisti Prof. Dr. Hakan Kara, toplumsal medya hesabında paylaştığı grafikle, enflasyon artışı ile dolandırıcılık hadiseleri ortasındaki çarpıcı ilişkiyi gözler önüne serdi. Paylaşımda, ekonomik dertlerin ve hayat pahalılığının artmasıyla dolandırıcılık hadiselerinin da yükseldiği net bir halde görülüyor.

Uzmanlar, teknolojik gelişmelerin dolandırıcılık sistemlerini daha sofistike hâle getirdiğini belirtirken, bilgi güvenliğinin artırılması, ceza sisteminin sıkılaştırılması ve halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Türkiye’nin bu alandaki yasal düzenlemeleri gözden geçirerek, dolandırıcılık hatalarına karşı daha aktif bir gayret yürütmesi gerektiği ifade ediliyor.