ANALİZ: Faiz İndirimleri ve BIST’te Beklentiler
Borsa İstanbul’da son haftalarda yaşanan hareketlilik yatırımcıların gündemini meşgul etmeye devam ediyor. Endeksin 11.000 puan düzeyinin üzerine çıkma eforu ve faiz indirimlerinin tesiriyle oluşan beklentiler, pay senetlerinde rotasyonun hızlandığını ortaya koyuyor. Analistler, kısa vadeli düzeltmelerin sağlıklı olduğuna dikkat çekerken, yatırımcıların paniğe kapılmadan seçimlerini dikkatli yapmaları gerektiğini vurguluyor.
Faiz İndirimleri ve Endeksteki Beklentiler
Borsa İstanbul’da son periyotta görülen hareketlerin en değerli belirleyicilerinden biri faiz indirimi süreci oldu. Haziran ayından itibaren başlayan indirimlerin birinci tesiriyle endeks 10.800 düzeyinden toparlanarak yine yükselişe geçti. Uzmanlara nazaran, şimdi yalnızca bir faiz indirimi gerçekleşmişken dahi endeksin üst istikametli reaksiyon vermesi, önümüzdeki dört indirimle birlikte daha güçlü bir ivme yaratabileceğine işaret ediyor.
Yıl sonu için 13.000-13.500 puan düzeylerinin gaye olarak korunması, bu sürecin düzeltmelerle desteklenerek ilerleyeceğini gösteriyor. Sert yükselişlerden fazla denetimli hareketler beklenirken, bu süreçte pay geçişlerinin artacağı öngörülüyor. Yatırımcıların bilhassa kârda oldukları paylardan çıkış yaparak daha az kıymetlenmiş paylara yönelmesi, piyasada sağlıklı bir istikrar oluşturuyor.
Yan Tahtalarda Hareketlilik ve Kredili İşlemler
Faizlerin düşmesiyle birlikte kredi kullanımında artış yaşanması, bilhassa yan tahtalarda hareketlenmenin önünü açıyor. Aracı kurumların kullandırdığı kredi ölçüsünün rekor düzeylere çıkması, yatırımcıların daha fazla risk almaya başladığını gösteriyor. Yüksek faiz devirlerinde kredili süreçlerin yatırımcıları zorladığı bilinse de, faizlerin gerilemesiyle birlikte bilhassa borsanın genel olarak yükseldiği periyotlarda kredili süreçler cazip hale gelebiliyor.
Yan tahtaların hareketlenmesi, geçmişte olduğu üzere bu devirde de kredi şartlarıyla direkt ilişkilendiriliyor. Küçük ölçekli şirketlerde görülen alımlar, faiz indirim döngüsüyle birlikte ivme kazanabilir. Fakat uzmanlar, bu biçim paylarda yüksek risk bulunduğunu ve yatırımcıların seçici olmaları gerektiğini sık sık hatırlatıyor.
Fonlardan Çıkışlar ve Dövize Yönelim Tartışmaları
Para piyasası fonlarında son periyotta çıkışların artması dikkat çekerken, döviz fonlarına yönelimde hudutlu bir artış görülüyor. Faizlerin gerilemesiyle para piyasası fonlarının cazibesi azalırken, yatırımcıların bir kısmı inançlı liman olarak dövize yönelebiliyor. Lakin mevcut şartlarda döviz kurunda ani sıçramaların beklenmediği, Merkez Bankası’nın rezerv gücünün mümkün şoklara karşı müdafaa sağlayacağı tabir ediliyor.
Rezervlerin 174 milyar dolarla tarihi rekor düzeye ulaşması, kur tarafındaki oynaklık beklentilerini sınırlıyor. Dolar/TL’de aylık 30-40 kuruşluk kademeli artışların Merkez Bankası tarafından tolere edildiği, büyük sıçrayışların ise muhtemel görülmediği lisana getiriliyor. Bu nedenle döviz fonlarının yüksek getiri sağlamasının güç olacağı, pay senedi fonlarının ise daha cazip bir seçenek haline geldiği belirtiliyor.
Şirket Bilançoları ve Beklentiler
Bilanço periyodunun sona ermesiyle birlikte şirket performansları da yatırımcıların radarında. Kimi şirketler beklentilerin altında kalsa da, stratejik yatırımlar ve teşvikler belli paylarda fiyatlamayı desteklemeye devam ediyor. Örneğin, son periyotta özel sanayi bölgesi kararıyla gündeme gelen Sasa, makûs bilanço açıklamasına karşın yatırımcı ilgisini koruyor. Şirketin 2026’dan itibaren toparlanma sinyalleri verebileceği lisana getiriliyor.
Buna karşılık Vestel ve Şiddetli Güç üzere büyük firmaların ziyan açıklaması dikkat çekti. Yüksek faiz masraflarının bilançolara olumsuz yansıması, gerçek kesimin içinde bulunduğu zorlukları gözler önüne seriyor. Uzmanlar, faiz indirim sürecinin kesintiye uğramaması halinde şirketlerin nefes alabileceğini vurguluyor.
Emlak Konut ve Akbank üzere paylar ise yatırımcıların uzun müddettir gözdesi olmaya devam ediyor. Emlak Konut’un hala iskontolu süreç gördüğü, Akbank’ın ise güçlü bilanço ve yabancı kurumların yüksek amaç fiyat revizyonlarıyla öne çıktığı söz ediliyor. Bankacılık dalı genelinde faiz indirim döngüsünden kaynaklı hareketliliğin artacağı beklentisi korunuyor.
Sektörel Rotasyon ve Öne Çıkan Hisseler
Endeksteki hareketlerin kıymetli bir ayağı da bölümler ortasında yaşanan rotasyon. İrtibat bölümünde Türk Telekom öne çıkarken, gayrimenkul tarafında Simpaş dikkat çekiyor. Havacılıkta Türk Hava Yolları kritik direnç düzeyini aşmaya çalışırken, Pegasus geri çekilmelerle öne çıkıyor. Demir-çelikte Ereğli, beyaz eşyada Arçelik, aracı kurum paylarında ise İş Menkul tercih edilen şirketler ortasında yer alıyor.
Perakendede Migros’un güçlü performansı devam ederken, güç tarafında GESAN ve Astor ortasında tercihlerin yatırımcı beklentilerine nazaran değiştiği görülüyor. Holdingler ortasında Koç Holding daha sağlam bir seçenek olarak öne çıkarken, sigorta bölümünde Anadolu Hayat Emeklilik’in yüksek potansiyel taşıdığı belirtiliyor.
Sonuç ve Beklentiler
Borsa İstanbul’da endeksin yıl sonuna kadar 13.000 puan düzeylerine yanlışsız hareket etmesi bekleniyor. Bu süreçte faiz indirimlerinin belirleyici olacağı, fakat yolun sert yükselişlerle değil düzeltmelerle kat edileceği öngörülüyor. Şirket bilançoları, dallar ortası rotasyon ve fon akımlarındaki değişim yatırımcıların kararlarını şekillendiren en kıymetli ögeler ortasında yer almaya devam ediyor.
